logo
Tip 2 Hipersensitivite Reaksiyonu nedir?
Tip 2 hipersensitivite
Tip 2 Hipersensitivite Reaksiyonu: Antijenlerin antikorlar ile birlikte bazı dokulara bağlanarak ve bu dokuların hasarlanmasına neden olan, bazı otoimmün hastalıklara ve bazı ilaçlar tarafından başlatılan hemoliz vakalarına neden olan hipersensitivite reaksiyonu tipi
(Tip 2 Aşırı Duyarlılık Reaksiyonları, Tip 2 Aşırı Duyarlılık Reaksiyonu, Tip 2 Hipersensitivite, Tip 2 hipersensitivite, Tip 2 Hipersensitivite Reaksiyonları, Tip 2 Reaksiyon, Tip Iı Aşırı Duyarlılık Reaksiyonları, Tip Iı Aşırı Duyarlılık Reaksiyonu, Tip Iı Hipersensitivite Reaksiyonları, Tip Iı Hipersensitivite Reaksiyonu)
de, hedef
antijen
Antijen: Vücuda girdiğinde antikor oluşmasına yol açan virüs, bakteri, parazit gibi protein yapısında bir madde;
Bağışık yanıta neden olan moleküler yapı;
Omurgalılarda özgül antikor sentezini sağlayan molekül.
(İmmünojen, İmmunojen)
lere karşı
antikor
Antikor: vücuda giren antijenleri zararsız duruma getirmek için organizmanın ürettiği bir madde
(Antibody)
lar gelişir.
Tip 3 hipersensitivite
Tip 3 Hipersensitivite Reaksiyonu: İmmün komplekslerin çeşitli dokularda birikerek, immün sistemde doku hasarına yol açan daha ileri reaksiyonları uyarmasıyla, serum hastalığı ve alerjik alveolitis gibi hastalıklara neden olan hipersensitivite reaksiyonu tipi
(Tip 3 Aşırı Duyarlılık Reaksiyonları, Tip 3 Aşırı Duyarlılık Reaksiyonu, Tip 3 hipersensitivite, Tip 3 Hipersensitivite Reaksiyonları, Tip 3 Reaksiyon, Tip Iıı Aşırı Duyarlılık Reaksiyonları, Tip Iıı Aşırı Duyarlılık Reaksiyonu, Tip Iıı Hipersensitivite Reaksiyonları, Tip Iıı Hipersensitivite Reaksiyonu, Tip iii Aşırı Duyarlılık Reaksiyonları, Tip iii Aşırı Duyarlılık Reaksiyonu, Tip iii Hipersensitivite Reaksiyonları, Tip iii Hipersensitivite Reaksiyonu)
den farkı, buradaki
antijen
Antijen: Vücuda girdiğinde antikor oluşmasına yol açan virüs, bakteri, parazit gibi protein yapısında bir madde;
Bağışık yanıta neden olan moleküler yapı;
Omurgalılarda özgül antikor sentezini sağlayan molekül.
(İmmünojen, İmmunojen)
ler, hasarlanmış hücre veya doku için
intrensek
intrensek: İç kaynaklı, vücudun veya organın kendi yapısından gelen, kendi içinde doğan, içsel, ekstrensek karşıtı
(İntrinsic, İntrinsik)
tir.

ADMiN
A) Kompleman oluşan sitotoksisite:
Antikor
Antikor: vücuda giren antijenleri zararsız duruma getirmek için organizmanın ürettiği bir madde
(Antibody)
, bir hücre yüzey
antijen
Antijen: Vücuda girdiğinde antikor oluşmasına yol açan virüs, bakteri, parazit gibi protein yapısında bir madde;
Bağışık yanıta neden olan moleküler yapı;
Omurgalılarda özgül antikor sentezini sağlayan molekül.
(İmmünojen, İmmunojen)
iyle
reaksiyon
reaksiyon: tepki, tepkime
a girerek kompleman
fiksasyon
fiksasyon: 1. sabitlenme 2. saplantı
una ve hücre lizisine yol açar.
Antikor
Antikor: vücuda giren antijenleri zararsız duruma getirmek için organizmanın ürettiği bir madde
(Antibody)
la kaplı hücreler
fagositoz
fagositoz: Dış ortamdan hücre içine katı partiküllerin alınması, göze yutumu
a hassas hale gelir. Kan hücreleri bu mekanizmayla hasarlanır.
Örnekler:
a)
Transfüzyon
transfüzyon: kanaktarım
reaksiyon
reaksiyon: tepki, tepkime
ları; verici
eritrosit
Eritrosit: Kırmızı ve yuvarlak olması sebebiyle alyuvar olarak bilinen kan hücresi
(Alyuvar, Erythrocyte, Erythrocytes, Kırmızı Küre, Rbc, Red Blood Cell, Red Cell)
leri, alıcı
antikor
Antikor: vücuda giren antijenleri zararsız duruma getirmek için organizmanın ürettiği bir madde
(Antibody)
larınca kaplanır ve tahrip edilir.
b) Rh uyumsuzluğu; Rh(-) anne Rh(+) bebek
eritrosit
Eritrosit: Kırmızı ve yuvarlak olması sebebiyle alyuvar olarak bilinen kan hücresi
(Alyuvar, Erythrocyte, Erythrocytes, Kırmızı Küre, Rbc, Red Blood Cell, Red Cell)
lerine karşı sensitize olur ve oluşan
antikor
Antikor: vücuda giren antijenleri zararsız duruma getirmek için organizmanın ürettiği bir madde
(Antibody)
lar
plasenta
Plasenta: Anne karnındaki bebeğin ihtiyaç duyduğu bütün kaynağı sağlayan, anne ve fetüse ait iki dolaşım sistemini birbirinden ayıran, hamilelik boyunca anne ile bebek arasındaki besin alışverişini sağlayan, rahim içerisinde bebekle birlikte büyüyen ve doğumdan hemen sonra vücut dışına atılan geçici bir organ; döleşi; bebeğin eşi
(Bebeğin Eşi, Döleşi)
yı geçerek Rh(+) fötal
eritrosit
Eritrosit: Kırmızı ve yuvarlak olması sebebiyle alyuvar olarak bilinen kan hücresi
(Alyuvar, Erythrocyte, Erythrocytes, Kırmızı Küre, Rbc, Red Blood Cell, Red Cell)
leri tahrip ederler. Buna eritroblastozis fetalis denir.
c)
Otoimmün
Otoimmün: Otoimmünite kazanma, otoimmünite ile ilişkili
(Autoimmune, Otoimmun)
hemolitik anemi
hemolitik anemi: Hemoliz sonucu gelişen anemi; eritrositlerin normal ömürlerini tamamlamadan yıkıma uğrayarak kan dolaşımından uzaklaşması sonucu gelişen anemi
(Haemolytic Anemia, Hemolitik Anemiler, Hemolytic Anemia)
, agranülositoz veya
trombositopeni
Trombositopeni: Kanda trombosit sayısının azalması
ile sonlanan oto
antikor
Antikor: vücuda giren antijenleri zararsız duruma getirmek için organizmanın ürettiği bir madde
(Antibody)
teşekkülü.
ADMiN
B)
Antikor
Antikor: vücuda giren antijenleri zararsız duruma getirmek için organizmanın ürettiği bir madde
(Antibody)
bağımlı hücresel sitotoksisite (
ADCC
ADCC: antikor bağımlı sitotoksisite
(Antibody Dependent Cellular Cytotoxicity, Antikora Bağımlı Sitotoksisite, Antikor Bağımlı Sitotoksisite)
);
ADCC
ADCC: antikor bağımlı sitotoksisite
(Antibody Dependent Cellular Cytotoxicity, Antikora Bağımlı Sitotoksisite, Antikor Bağımlı Sitotoksisite)
'de Fc-IgG
reseptör
reseptör: alıcı, almaç
ü taşıyan
nötrofil
PMNL: Enfeksiyonlara karşı konak savunmasında önemli rol oynayan, fagositoz ve hücre içi öldürme aktiviteleri olan lökosit tipi
(Granulocyte, Granulocytic Leukocytes, Granülosit, Granülositler, Neutrophil, Neutrophiles, Neutrophilic Leukocytes, Nötrofil, Nötrofiller, Pmn, Pmn Lökosit, Pmn Lökositler, Polimorf Nüveli Lökosit, Polimorf Nüveli Lökositler, Polimorfonükleer Lökosit, Polimorfonükleer Lökositler, Polymorphonuclear Leukocytes)
,
eozinofil
Eozinofil: Sahip oldukları granüller eozin isimli asidik boyayı tuttuğu için eozinofil olarak adlandırılan, tüm lökositlerin %2si kadarını oluşturan lökositler
(Eozinofiller, Eozinofil Lökosit, Eozinofil Lökositler)
,
makrofaj
Makrofaj: Dolaşımdan dokuya geçince monosit adlı lökositin aldığı isim
(Histiosit, Histiositler, Histiyosit, Histiyositler, Macrophage, Macrophages, Macrophagocyte, Makrofajlar)
ve NK hücreleri, IgG
antikor
Antikor: vücuda giren antijenleri zararsız duruma getirmek için organizmanın ürettiği bir madde
(Antibody)
larıyla kaplı hedefhücrelerin
lizis
lizis: dağılma, erime; Plazma zarının ya da hücre duvarının (bakteride) yıkımı; hücresel bileşiklerin salınması ve hücrenin ölmesi.
ine yol açar.
ADMiN
ADMiN
Eş anlamlı terimler:
Benzer terimler:
İlginizi çekebilecek diğer konular:
Tıbbi Terimler
TUS Konuları
Tıbbi İngilizce
Resimler
Videolar